MİKROBİYOLOJİ VE ET TÜR
TAYİNİ LABORATUVARI
İnsanların yaşam kalitelerinin yükseltilmesi amacıyla son yıllarda gıda güvencesi ve güvenli gıda kavramlarının yerleşmesi ve uygulamaya aktarılmasına rağmen, özellikle Avrupa'da ortaya çıkan BSE ve dioksin krizleri ile Kuzey Amerika'da görülen sığır eti kaynaklı E. coli O157:H7 infeksiyonlarına bağlı olarak gıda güvenliğini sağlayan kuruluşlara olan toplum güveni, ne kadar riskin ele alındığı ve çözüldüğü hususunda azalmıştır. Bu durum tüm dünyada gıda güvenliği stratejilerinin yeniden ele alınmasını gerektirmiş, takip eden süreçte de yasal ve uygulama bazında yeniliklerin yapılması zorunluluğu doğmuştur.
Gıdalarda bulunan istenmeyen mikroorganizmaların analiz yöntemi gıdanın çeşidine, Ulusal ya da Uluslararası Standartlara, mikroorganizmanın Türk Gıda Kodeksi ve 29.12.2011 Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliğinde belirtilen 25 g ya da ml gıdada mikroorganizma ve toksin varlığının tespitine (Salmonella spp., Listeria monocytogenes, E. coli O157, Campylobacter spp., Vibrio chlorae, Vibrio parahaemolyticus, Cronobacter sakazakii, Staphylococcal Enterotoksin) ya da 10/25 g ya da ml gıdada sayılan mikroorganizmalar genel olarak belirli düzeyde bulunmasına izin verilen gruplardır (Toplam aerobik canlı sayımı, toplam maya ve küf sayımı, Enterobactericeae, Coliform, Escherichia coli, Staphylococcus aureus, Bacillus cereus, Clostridium perfringens, Sülfit İndirgeyen Anaerob mikroorganizma, Rope spor). Bu gruplarda bulunan mikroorganizmalar standart kültürel yöntemler, En Muhtemel Sayı Metodu ya da hızlı testler kullanılarak varlıkları tespit edilir ya da sayılırlar.
Mikrobiyoloji uygulamaları içinde önemli bir yere sahip olan rapid (hızlı) metotlar gıda ve çevresel örneklerde bulunan patojen mikroorganizmalar ve onların metabolitlerinin erken tespiti, izolasyonu, identifikasyonu ve sayımı için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu metotlar, minyatürize biyokimyasal, immünolojik, genetik ve biyosensör tekniklerini kapsamaktadır. Bu metotlar ilk olarak 1960'ların ortalarında geliştirilmeye başlanmış ve günümüze kadar da ilerlemeleri devam etmiştir. Minyatürize biyokimyasal identifikasyon yöntemleri 1965 ile 1975 yılları arasında geliştirilmiştir. 1975 ile 1985 yılları arasında kalan süre immünolojik test metotlarının altın çağı olarak adlandırılmıştır. Genetik tanı yöntemleri ile polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) uygulamaları 1985 ile 1995 yılları arasında gelişim göstermiştir. 1995 yılından günümüze kadar ise biyosensör ve mikroarray test sistemleri, çeşitli örneklerde bulunan patojen organizmaların direk teşhisi amacıyla geliştirilmiştir. İmmünolojik testler, manüel ve otomatik ELISA (enzyme linked immunosorbant assay) testlerini, lateral migrasyon immünoassay, lateks aglütinasyon testlerini ve immünomanyetik separasyon yöntemlerini kapsamaktadır.
Laboratuvarımızda Hızlı Test cihazları olarak; VIDAS PC, VIDAS ELFA, TEMPO, Tube Rotator, Mikroskop, ELISA, Real Time PCR bulunmaktadır. Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvar Mikrobiyoloji Biriminde tek yönlü akış sistemi laboratuvar 4 ayrı temel bölüm olan Besiyeri Hazırlama, Tartım, ekim ve İnkübasyon odalarından oluşmakta; pathogen geçişleri için ise Biyogüvenlik seviyesi 2 olan Biyogüvenlik Kabini mevcuttur.